Giriş
Türkiye’de seçimler, ulusal veya uluslararası konjonktürel gerçekliklerden tüm demokratik rejimlerde olduğu gibi kısmen etkilenmekle birlikte, asıl olarak sosyoekonomik ve sosyokültürel faktörlerin tesirinde, 1920-1950 yılları arasında karakter kazanmış, Demokrat Parti iktidarıyla birlikte bugüne kadar temel belirleyici olan iki kutuplu siyasal kırılımın neticesinde şekillenmiştir.
1920-1950 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında oluşan iki kutuplu siyasal iklim, günümüze kadar tüm seçimlerde sonucu belirleyen temel unsur olmuştur. 20 yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında, CHP’nin 30 yıllık iktidar sürecinde vücut bulan iki kutuplu siyasal iklim ile aynı işlevsellikte, yekdiğerinden farklı karakterde iki siyasal kamp oluşmakta olduğunu gözlemliyoruz.
14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimi kısmen bu yeni kutuplaşmanın tesirinde olmakla birlikte daha çok 1950’li yıllarda oluşan iklimin kuvvetle muhtemel sonuncu seçimi olacaktır. Ayrıca, muhtemeldir ki 14 Mayıs seçimlerinin sonuçlarının da etkisi ile 2028 seçimleri, eski paradigmanın tüm parametreleri ile çöktüğü yeni paradigma ve parametrelerin işlediği yeni evreye dair ilk seçim olacaktır.